İngilizce Sözlük
law-maker; the legislature nedir, law-maker; the legislature türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
law-maker; the legislature ne demek
law-maker; the legislature : kanun koyucu
son yapılan çeviriler
Henüz bilmiyorum
kanun koyucu
bileşim değişmesi
yataklı vagon
kaynatmaya karşı has
kuşaktan kuşağa geçen değerli şey
sınırlı girdili sınırlı çıktılı sistem
fazlasıyla büyük ve görkemli
çift jeikleli karbüratör
karnotit
askorbik asit
basit faiz
birinci şahı
tam modülasyon
her türlü hava koşullarında uçabilen uçak
bütün tekerlekleri müteharrik
milli park
(keşifte bulunmak amacıyla) (bir bölgeyi) dolaşma
lamel yapı
patlatıcı